Uyum Bozuklukları Üzerine İnceleme
Uyum Bozuklukları genel olarak, İş yeri değişikliği, sosyal ortamın değişmesi gibi durumlarda karşımıza çıkar. Gerek sosyal, gerek iş ortamı ya da başka ortamlara uyum sağlamakta zorlanırız. Bazen okulda ki yeni sıra arkadaşımızdan şikayetçiyizdir. Bazen de yeni patronumuz oldukça kabadır.
Ama en çok bundan yakınan ergenlik çağındaki insanlardır. Hemen hemen her insan bu duruma düşmektedir .Ama bu belli bir vakti geçtiğinde bilim buna ‘Uyum Bozukluğu’ demekte. Özellikle ergenlik çağında iseniz, dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.
Uyum Bozuklukları için Ölçütler Ve Hastalığın Tanımlanması
Uyum Bozuklukları türleri arasında ne olursa olsun, psikososyal stres kaynağına olan tepki, klinik açıdan belirgin emosyonel (duygusal,duyarlı anlamına gelen tıp terimi) tepkiler ya da davranışsal belirtilerin gelişimi görülür. Gelişen belirtiler, stres kaynağına olan maruz kalmadan 3 ay içinde gelişmelidir (A Tanı Ölçütü).
İkincil olarak, hasta sosyal ortamda işlev kaybı yaşamalı yada işlevini yitirmelidir (B Tanı Ölçütü). Bunu şöyle anlatabiliriz. Örneğin, iş yerinde oldukça sevdiğiniz birini kaybettiniz. Siz her işe gittiğinizde işteki veriminizin düşmesine neden oldu.Veya işinizi yapamaz hale geldiniz. Bu durum B tanı ölçütünü karşılamaktadır.
Bundan sonraki tanı ölçütleri Uyum Bozuklukları için olan ilk iki ölçüt kadar önemli değildir. Ama dikkat edilmesi gereken ciddi kurallar olduğunu da belirtelim.
Eğer Hasta, Eksen 1 Bozuklukları gösteriyorsa ( Eksen I: Kişilik bozuklukları ve zihinsel gerilikler hariç tüm kategorileri kapsamaktadır.) ‘Uyum Bozukluğu’ tanısı kullanılamaz (C Tanı Ölçütü).
Eğer Hastada ki belirtiler ‘Yas’ temelli ise bu tanı kullanılamaz (D Tanı Ölçütü).
Ve son olarak Hastanın stres etkeni sol bulduktan sonra ki 6 ay içerisinde belirtiler çözülmelidir (E Tanı Ölçütü).Eğer belirtiler kronik bir stres etkenine bağlı ise daha uzun sürebilir.
Uyum Bozuklukları ve Alt Tipleri
Bu bölümde hastalığın önde gelen belirtilere göre tiplerini göreceğiz. Ve bu yazıda da bahsettiğim gibi Amerikan Psikiyatri Birliği isim verme konusunda epey başarısız :).
Depresif Duygudurum ile Giden
Bu alt tip, ağırlıklı olarak depresif duygudurum, ağlamalık ya da umutsuzluk ile ön plana çıkar. DSM4’te ki hastalık kodu 309.0’dır.
Anksiyete ile Giden
Bu alt tip, ağırlıklı olarak sinirlilik, üzüntü ya da aşırı kaygı ile kendini belli eder. Çocuklarda bağlanılan kişiden kopma korkusu eşlik eder. DSM4’te ki hastalık kodu 309.24’dür.
Karışık Anksiyete ve Depresif Duygudurum ile Giden
Bu alt tip ilk 2 alt tipin bileşkesidir. Ama Depresif duygudurum kadar alt tipinde ki kadar depresif, umutsuz değildirler. Ve aynı şekilde Anksiyete ile giden alt tipi kadarda endişeli değildirler. DSM4’te ki hastalık kodu 309.28’dir.
Davranım Bozukluğu ile Giden
Bu alt tip, başkalarının haklarına saldırı ya da yaşına uygun önemli toplumsal değerleri ve bozma (pervasızca araba kullanma,yasaları çiğneme ya da kavgaya karışma olarak örneklendirilebilir.) gibi davranım bozukluğu olduğunda kullanılır. DSM4’te ki hastalık kodu 309.3’tür.
Karışık Duygu ve Davranım Bozukluğu ile Giden
Bu alt tip, genel görünümleri hem emosyonel hem de davranım bozukluğu içerdiğinde kullanılır. DSM4’te ki hastalık kodu 309.4’tür.
Uyum Bozuklukları Belirlenmemiş Tip
Bu alt tip, Uyum Bozukluğunun özgül alt tiplerinin hiç biri içine sınıflandırılamaz. Psikososyal stres etkenine karşı gösterilen uyumsuz tepkiler (fiziksel yakınmalar,toplumdan uzaklaşma gibi tepkiler) için kullanılır. 6 aydan daha kısa sürdüğünü göstermek için ‘Akut’ sıfatı kullanılır. Eğer 6 aydan uzun sürmüş ise ‘Kronik’ sıfatı kullanılır. DSM4’te ki hastalık kodu 309.5’tir.
İlişkili Özellikler ve Bozukluklar
İş ve okul da performans azalması, sosyal ortamda genel olarak işlev kaybı sıklıkla görülmektedir. Ara sıra intihar düşüncesi ve girişimi de görülebilmektedir. İleri derece de hastalığa sahip bireylerde tedaviyi zorlaştırıcı etmenler görülmektedir.
Kültüre, Yaşa ve Cinsiyete Özgü Özellikler
Klinik, kendine şu soruyu sormalıdır: ‘Bireyde ki stresin kaynağı, bireyin kültürü ile ilişkili midir?’. Tanı açısından oldukça önemli bir etmendir. Ayrıca bu hastalık cinsiyete ve yaşa göre dağılımı incelendiğinde karşımıza şu sonuç çıkar. Kadınlar ve erkekler aynı oranda bu hastalıktan muzdaiptirler. Ve yaş farketmemektedir.
Yaygınlık
Maalesef ki ‘yaygın bir hastalık’ diyebiliriz. ‘Temel Uyum Bozukluğu’ görülen bireylerin %5’ten %20’ye kadar değişim göstermektedir. Olumsuz hayat koşulları olan bölgelerde daha yüksek görüldüğü kayıtlara geçmiştir.
Hastalığın Tedavisi
Maalesef ki Uyum bozukluğunda farklı tedavilerin etkinliğini karşılaştıran araştırma sayısı oldukça azdır. Tedavi ve takip çalışmalarının eksikliğinin nedeni, aslında uyum bozukluğu tanısının spesifikliğinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Uyum bozukluğunda stresörün tipi o kadar çeşitlilik gösterir ki, bu durum etkili ve güçlü çalışmaların tasarlanmasını zorlaştırmaktadır. Sonuç olarak uyum bozukluğunun tedavi algoritması hakkında fikir birliği sağlanamamıştır.
Ama elimizde ‘işe yarar’ bir yöntem var. Temel olarak Psikoterapi ve ilaç tedavisi kullanılır. Psikoterapi, kişinin stres sebebini ve hayatını nasıl etkilediğini anlamasını, kişinin kendi gücünü fark ederek başa çıkma kapasitesini arttırmayı amaçlar. Stres etkenlerini azaltmaya veya uyum arttırmaya yöneliktir.
Bize zaman ayırıp okuduğunuz için müteşşekkiriz. Daha fazla yazı için bizi takip edebilirsiniz.
Ve buradan hemen hemen her hastalık hakkında bilgi alabilirsiniz.
İyi Günler!