Melekler Gerçek mi?

Melekler, tarih sahnesinde her zaman resimlere, kitaplara, oymalara yer edinmiş efsanevi varlıklardır. Hemen hemen her şeyde onları görmek mümkündür. Tabii ki olaya ilk başta baktığımızda bilimsel sentezle ele alıp inceleyebileceğimiz varlıklar değildir bunlar. Tamamen sürrealizmden beslenen, teolojik kavramlardır melekler. Temelini de dinler oluşturur.

Işık ya da diğer bir deyişle nurdan yaratılmış olan meleklerin dinlere göre ayrı bir yaratılış hikayesi bulur. Örneğin Hristiyanlık, tanrı melekleri sevdiği için yarattı derken, benzer bir şekilde İslamda bu görüşü savunur ve daha fazla olarak meleklere bir takım görevler bindirmiştir. Günah yazıcı melekler, hava olaylarını düzenleyen melekler, haberci melekler gibi.

İlk başta dediğimiz gibi melekler dini figürler ve bu anlatımlar üzerine günümüze kadar tarih sahnesinde şekillenmiştir. Bize biraz yabancı olan Hristiyanlık dininden devam edelim. Hristiyanlıkta, tıpkı İslamda olduğu gibi meleklerin ilk yaratıldığı zamanlar herhangi bir cinsiyeti bulunmuyordu. Ancak daha sonraları melekler, ince belli, uzun boylu, zarif erkekler ve dişiler şeklinde bir imaj kazanmaya başladı. Kimi dinsel anlatımlar meleklerin hiç ölmediğini savunurken, kimi mitolojik anlatımlarda onların öldüğünü fakat çok uzun bir süre yaşadıklarını savunuyor.

Her ne kadar özgün figürler olsalar da zamanla daha laik hale geldiler. Günümüzde var olan New Age hareketi, kendi deyişleri ile ”manevi” düşünceleri, melekleri çok daha farklı, doğa üstü varlıklara dönüştürdü. Örneğin, günümüzde uzaylılar, kristal çocuklar vb. gibi, bilimce şu anlık kanıtlanmamış, doğruluğu olmayan, pek çok sürrealist düşünce bunlardan ortaya çıkıyor. UFO olaylarına inananlar da ufoları meleklerle ilişkilendiriyor.

Erich Von Daniken’in 1970’lerde pek çok kitabı popüler oldu. Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bu kitaplarda Erich, İbrahim, Yusuf gibi peygamberlerin İncilde anlatılanlardan ziyade UFO’lar tarafından ziyaret edildiğini ve yön verildiğini anlattı. UFO kazaları ve diğer olayların neden yalan olduğuna dair bizim bir yazımız bulunuyor. İsterseniz şuraya tıklayıp okuyabilirsiniz.

Melekler Gerçek mi?

Dini Melekler

“Melek” kelimesi, İbranice “haberci” anlamına gelen Yunanca “anglos” kelimesinden gelir.  Melekler kimi zaman bir insan, kimi zaman parlak bir ışık ya da benzer şekilde bir aura gibi insanlara göründüğü iddia edilir. Genellikle trajik veya açıklanamayan olaylarda birinci şüpheli konumunda melekler olur. Ya da hayatımızda ummadığımız bir şeyle karşılaştığımız zaman buna meleklerin neden olduğu savunulur. Hatta İslam dininde ”meleklerin insanları koruyacağı” inancı vardır. Tanrı tarafından gönderilen meleklerin tabii.

Melekler karşımıza en çok Hristiyanlık dininde çıkan kavramlardır. Nedense Hristiyanlık meleklere çok daha fazla yer vermiştir. Bu sebepten ötürü Katolik kilisesi yarım milyona yakın melek sınıflandırması yaptı. Aynı şekilde araştırmacı Gustav Davidson, ”Melekler Sözlüğü” adlı kitabında pek çok dinden yararlanarak 400 sayfa bir anlatımla melekleri tanımlamaya çalışmıştır.

Hristiyanlık ve İslam’da melekler, tanrıların elçileri olarak isimlendirilir. Çoğunlukla doğum ve ölüm olaylarından sorumlu varlıklar olarak nitelendirilir. Yukarıda dediğimiz gibi zamanla insanlar için bir koruyucu olarak da gösterilmeye başlanmıştır. Yine melek kelimesine baktığımızda zaten tarının hizmetçisi, hayırsever veya bir kahraman görmekten ziyade insanlığa hizmet eden varlıklar olduğunu görürüz.

Gerçek Melekler

Melekler hakkında yüzyıllarca spekülasyonlara rağmen hiç kimse meleklerin gerçek olduğunu ya da tam olarak ne yaptığını bilmiyor. Çünkü dinsel kaynaklarda yeteri kadar bu konuda geniş anlatım sunmuyor. Ancak çoğu insan bir yerlerde onu koruyan melek olduğunu düşünmekten keyif alıyor.

Örneğin Platon ve Aristoteles, meleklerin var olduğuna ikna oldular. Modern zamanlarda yapılan anketler ise Amerikalıların %70’inin meleklere inandığını gösteriyor. Türkiye’ye bakacak olursak bu oran çok daha üst seviyelerdedir. Hiçbir dine inanmayanların %20’lik bir kısmı daha önce melek gördüklerini dahi iddia ediyor. Geri kalanı siz düşünün. Sadece bizim kültürümüzü değil, dünya kültürünü ele geçiren ve sanat gibi pek çok alanda ilham kaynağı olan bu varlıkları inkar etmek pek işimize gelmiyor sanırım.

Bazı kişiler ise meleklerin tamamen kendilerine yardım ettiğini savunuyor. Örneğin Kuzey Carolina’da yaşayan Colleen Banton, hasta kızının odasından bir ışık süzmesinin içeri girdiğini ve kızını bir şekilde iyileştirdiğini iddia ediyor.

Yine’de her melek iyi değildir. Örneğin kutsal anlatımlara göre şeytanın bir zamanlar tanrıya isyan eden bir melek olduğu iddia edilir. Ancak bu cümle çok tartışmalıdır. Çünkü Müslümanlara göre şeytan başka bir varlıktır ve melek değildir. İşin bu kısmı da bizi çok alakadar etmiyor. Biz somut var olan delillere göre yazılarımızı yazarız. Sadece bazı hikayelerde bu örnek gösterildiği için aktarmak istedik.

Melekler eskiden bugüne her zaman popüler olan varlıklar olmuştur. Kültürümüze renk kattığı inkar edilemez bir gerçektir. Onlar sayesinde binlerce şarkılar, kitaplar, şiirler yazıldı. Filmler çekildi, ressamlara güzel bir malzeme oldu. Meleklerin gerçekliğini sorgulamanın sonucunda net delillere ulaşamayız ancak bu derece sanat eserleri ile hayatımıza girmiş doğaüstü canlıları yok saymak onlara haksızlık olur. 🙂

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir