Filler: Yaşayan En Büyük Kara Memelisi
Filler, dünyanın en eşsiz görünümüne sahip canlılarından biridir. Uzun burunları, geniş ayakları, iri gövdesi, kocaman kulakları ve devasa dişleri ile ona benzeyen başka bir hayvan yoktur. Filler genelde iki türe ayrılır. Başka türlerde vardır ancak bunlar Asya fili (Elephas maximus) ve Afrika (Loxodonta africana) kadar bilinmezler.
Asya Fili ve Afrika Fili Arasındaki Farklar
Afrika filleri, Sahra altı Afrika, Orta ve Batı Afrika’nın yağmur ormanlarında yaşamaktadır. Asya fillerinin habitat alanları Güneydoğu Asya, Nepal ve Hindistan çevresinde bulunmaktadır.
Özellikler | Afrika Filleri | Asya Filleri |
Yükseklik | 3.3 Metrem | 2.7 Metre |
Uzunluk | 5.5 Metre | 5 Metre |
Ağırlık | 6.000 Kg | 5.400 Kg |
Yaşam Süresi | 60 – 70 Yıl | 48 Yıl |
Gebelik Süresi | 22 Ay | 18 – 22 Ay |
Yaşam Alanı | Sahra altı Afrika, Yağmur Ormanları | Güneydoğu Asya, Nepal ve Hindistan |
Eğer fiziki özelliklerine gelecek olursak Afrika ve Asya fillerini ayırmak pek zor değildir. Afrika fillerinin kulakları daha büyüktür. Daha çok harita üzerinde Afrika kıtasının şeklini andırıyor. Buna karşılık Asya fillerinin kulakları daha küçüktür ve yuvarlak şekildedir. (Filleri Kanserden Koruyan Zombi Geni Keşfedildi)
Bunların dışında Asya filleri daha gergin bir cilt yapısına sahipken Asya fillerinin cilt yapısı oldukça kırışıktır. Hortumlarında ve boyutları arasında yer alan farklılıklar sebebiyle kolayca ikisini birbirinden ayırabilirsiniz.
Her iki türde aynı besinleri tüketmektedir. Otlar, meyveler, yapraklar ağaç kabuğu ve hatta ağaç köklerini bile yiyebilirler. Günlerinin 16 saatini yemek yiyerek geçirebilirler. Günlük tükettikleri miktara 50 ila 150 kilo arasında değişiklik göstermektedir.
Fillerin Hayatı
Filler son derece zeki ve sosyal canlılardır. ”Zeki” kavramı düşünülenden daha ileri seviyededir. Çünkü fillerin harika bir hafızaları vardır. En kurak dönemlerde hafızalarını kullanarak yiyecek ve su kaynağına ulaşırlar. Birde bu aile büyük cüsseli ve kalabalık gruplardan oluşuyorsa nesillerinin devamı için suya ve yiyeceğe ulaşmak çok önemlidir.
Fillerde genelde en otoriter olan en yaşlılarıdır. Buna büyük anne ya da büyük baba demekte doğru olur. Filler genelde kendi aile yapısını koruyan ve aile yapısına önem veren canlılardır. Ve en çetin günlerde fil sürüsüne yol verecek olan tecrübeli yaşlılardır.
Sadece öz farkındalık gösterip, aile içinde yaralı ve yavru bireyleri tutucu bir şekilde korumak değildir fillerin özelliği. Onlar iletişimde kurabilirler, dahası uzak bir mesafeden arkadaşını gördüğünde hortumunu kaldırıp tanıdığını belli ederek selam verebilir. Yan yana geldiklerinde yine hortumlarını birbirlerini sürterek bir tür selam verme işlemi kullanırlar. Bunların harici sesli olarak da birbirleriyle iletişim kurabilen harika canlılardır.
Yukarıda dediğimiz gibi bu canlılar yaralı veya hasta bireylere bile çok nazik davranarak dış etkenlerden korumaya çalışıyorlar. Bu durum onların gelişmiş bir empati yeteneğine sahip olduklarını gösterir. Aynı şekilde eğer kendi gruplarından bir fil öldüğünde yas tuttukları da yaygın olarak görülür.
Fil Yavruları
Filler hamilelikten 22 ay sonra bebeklerini dünyaya getirirler. Genelde insanlar gibi tek yavru doğururlar. Doğan yavrular, kıllı bir deriye sahiptir ve ortalama 68 ila 158 kilo arasında bir ağırlığa sahiptirler. 2-3 yaşlarında sütten kesilen yavru filler yetişkinlik dönemlerine doğru, daha doğrusu kendilerini besleyecek konuma geldiklerinde yavaş yavaş sürülerden ayrılabilirler. Sürüden ayrılma yaşları yaklaşık 10 ve 13 yaşları arasıdır ve bu yaşlarda üremeye başlayabilirler. Bekar erkek ve dişiler bu süreçten sonra genelde bekar sürülerin olduğu gruplara yönelmeye başlar.
Nesillerinin Korunma Durumu
Uluslararası Doğayı Koruma Birliğine göre, Asya fili nesli tükenmekte olan türler arasında sınıflandırılmaktadır. Asya fillerinin tam olarak günümüzde ne kadar kaldığı bilinmemekle birlikte uzmanlar sayılarının çok az olduğunu tahmin etmektedir. Asya fillerinin nesillerinin tükenmesinde en büyük sorunun kaçak avlanma ve habitat kaybının neden olduğu düşünülmektedir.
Afrika fili de nesli tükenmekte olan türler arasında yer almaktadır. Doğada yaklaşık 415.000 Afrika fili kaldığı düşünülmektedir. Bu sayı sizleri memnun edebilir ancak önceki dönemlere bakıldığında bu canlılarında eğer bu şekilde devam ederse yakında türlerinin biteceği şüphesiz bir gerçektir.