Simbiyoz ve Endosimbiyoz Nedir?
Simbiyozda iki canlı ortak olarak bir hayat sürerler ve biribirleriyle yardımlaşarak yaşarlar. En bilinen örnekleri mikoriza mantarlarıdır. Bu ilişki, mantar ve bazı bitki köklerinden oluşmuştur. Bu tip mantarlar bitkiye desteklik sağlar. Mikoriza, bitki için topraktaki element ve minerallerden faydalanma sağlarken, bitki ise mikoriza için yaşam ortamı ve tutunma yüzeyi sağlar. Bu ortak yaşam ekosistemde besin döngüsünü ve bitki canlılığını sağlar.
Bilinen diğer bir örnek ise, likenlerdir. Bunlar mantar ve fotosentetik alglerden meydana gelmiştir. Mantarlar yaşadığı ortamdan su ve madensel tuzları alır alge verir. Mantarlarda klorofil olmadığından alg, fotosentez yaparak organik bileşiklerini verir.
KARMAŞIK HÜCRELER NASIL DOĞDU ?
Charles Darwin’in evrim teorisi, yeni hücrelerin var olan hücrelerden oluştuğunu iddia eden hücresel yaşam teorisiyle uyumluydu. Hücrelerin bazı iç bileşenleri besin hazırlayan kloroplastlar gibi bölünerek çoğalır. Bu durum kloroplastların bir zamanlar bağımsız yaşam formları olabileceğini düşündürdü. Kloroplastlar ve mitokondri simbiyoz süreciyle mi meydana gelmişti? Bunun yanıtı endosimbiyozdaydı.
Hücredeki iç yapılara organel denir. Çekirdek (hücreyi kontrol eder), kloroplast (fotosentez yapar), ve mitokondriler (enerji verir) karmaşıktır. Bunlar bitkide hayvanda ve pek çok mikropta bulunur. Ökaryotik olan bu hücreler, organelleri olmayan prokaryotik denilen basit bakteri hücrelerinden evrildi. Konstantin Mereschkowski’ye göre, fotosentezle besin yapan ya da komşularını avlayan hücre toplulukları bazı hücreleri sindiremedi ve öylece kalmıştı. Fakat bu teori kanıtlanamadığı için unutuldu.
ENDOSİMBİYOZ KURAMI
Elektron mikroskobunun icadıyla hücrelerin iç yapısını çözmek daha da kolaylaştı. Bilim adamaları DNA’nın kuşaktan kuşağa iletildiğini ve yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiğini biliyorlardı. Ökaryotik hücrelerde DNA çekirdekte bulunur ama aynı zamanda da mitokondri ve kloroplastlarda da bulunur.
Bu kuram ökaryotik hücrelerin prokaryotik hücrelerden köken aldığını savunur. Endosimbiyoz, Lynn Margulis tarafından yaygın hale gelmiştir. Margulis’a göre yaklaşık iki milyar yıl önce fotosentezciler gelişiyordu. Dünya oksijenle dolunca mikropları zehirledi. Yırtıcı mikroplar oksijen emebilen diğer mikropları yutarak hayatta kaldı. Bunlar mitokondri haline gelmişti. Bu düşünce ilk başta zorlama gibi gözükse de Margulis’in teorisi giderek ikna edici oldu.
Örneğin, mitokondri ve kloroplast DNA’sı yuvarlak hücrelerden oluşur aynı şekilde bakterilerin DNA’sı da yuvarlak hücrelerden oluşmuştur. Ribozomları da birbirine çok benzer. Mitokondri ve kloroplatlarda iki katlı zar vardır. En içteki katman prokaryotik hücre zarına benzer.
Evrim işbirliği yoluyla devam ediyordu.
Kaynak;
- wikipedia
- bilim kitabı, alfa yayıncılık, 300-302