Komodo Ejderi: Haklarında 7 İlginç Bilgi
Komodo ejderi veya bilimsel adıyla Varanus komodoensis Dünya’nın en büyük kertenkele türüdür ve Endonezya’ya ait Rintja ve Flores adalarında bulunan endemik türlerdir. 3 metre uzunluğunda ve ortalama 70 kilo ağırlığında olan bu dev kertenkeleler hakkında bilim insanları zamanla çok fazla ilginç gerçeğin farkına vardı. Komodo ejderleri hakkında o ilginç gerçekler;
1. Dişilerinin Üremek İçin Bir Erkeğe İhtiyacı Yoktur
Komodo ejderi dişilerinin her zaman çiftleşmek için bir erkeğe ihtiyacı yoktur. Bu size çok şaşırtıcı geldi değil mi? Araştırmacılar Avrupa’da esaret altında bulunan 2 dişi ejderin bir erkek olmadan döllenmeye elverişli yumurta bıraktıklarını buldu. Bir erkek tarafından döllenme olmadan yavruların üretim sürecine partenogenez denir. Partenogenez bitkilerde ve hayvanlarda (örneğin arılar) görülebilen bir olaydır ancak omurgalı hayvanların sadece 0.1’inde görülür. Bu oluşum sonucunda dişi gamet döllenme yaşamadan yeni bireyler oluşturabilir.
2. Komodo Ejderi İnsanlar İçin Tehlikeli Canlılardır
İnsanlar doğal alanlarını taciz etmediği sürece bir sorun çıkartmayacak olan bu canlılar, insanlarla karşılaştığı bazı zamanlarda çok nadir olsa da sorun çıkartabilirler. Örneğin Unesco Dünya Mirasına dahil edilen, Endonezya’da bulunan Komodo Ulusal Parkında 1974 ve 2012 yıllarında arasında 5 ölümcül komodo ejderi saldırısı olduğu bildirildi. Ayrıca 2009 yılında ağaca çıkan yerel bir vatandaş, ağaçtan düşüp bacağını kırarak komodo ejderlerine yem oldu. Yani onların yaşam alanlarında bulunmadığınız sürece hiçbir problemle karşılaşmış olmazsınız.
3. Onların İri Vücutlarına Kanıp Hantal Sanmayın
Cüsseli ve büyük olan bu canlılar her ne kadar karşıdan bakıldığında hantal görünse de saatte 20 km hıza çıkabilirler. Yani insan için bile tehlikeli bir hıza sahip olan komodo ejderlerini üstünüze koşarak geldiğini görürseniz oradan hızla uzaklaşmaya çalışın.
4. Komodo Ejderleri Zehirlidir
Komodo ejderleri tipik olarak avlarının üstlerine gelmesini sabırla bekleyen veya onlara sinsice yaklaşarak zehirli tükürüğünü bırakan kurnaz canlılardır. Gözüne kestirdiği herhangi bir hayvan olabilir. Zehrini hayvana enjekte etmiş olan ejder, avının zehir tarafından alt edilmesini bekler. Isırılan hayvanı bir geyik olduğunu düşünürseniz, zehri bir kez bünyesine aldıktan sonra ejderin kadrajına girmiş demektir. Kilometrelerce uzağa kaçmış olsa bile artık onun için bir sondur çünkü 10 km uzaklıktan avının kokusunu tespit edebilen gelişmiş bir dilleri vardır ve istisnasız en mükemmel organıdır.
Daha önceleri komodo ejderi ısırıklarının avının üzerinde enfeksiyona veya toksik şoka neden olan bakteriler tarafından gerçekleştirildiği düşünülüyordu. Ancak günümüzün araştırmaları bu canlıların gerçek bir zehre sahip olduğunu gösteriyor.
5. Zırhlı Bir Hayvan
Nereden bakarsanız bakın bu canlılar tam donanımlı makinelerdir. 2.5 santim uzunluğunda 60 diş ve kemikli, pullu yapıda bulunan kurşun geçirmez bir deri… Tabii kurşun geçirir ancak doğada diş geçirmez. Ve belki de bu en gerekli olan özelliklerden birisidir. Ekosisteminde en büyük avcı olan komodo ejderi bu özellikleri sayesinde kendinden çok büyük avcıların üzerine korkusuzca gidebilir ve vücut ağırlıklarının %80’i kadar yiyecek tüketebilirler.
6. Yamyamlık
Kıtlık dönemlerinde veya normal şartların altında komodo ejderlerinin yavru ejderleri yediği gözlemlenmiştir. Yavru komodo ejderleri bundan dolayı belirli bir büyümeye ulaşana kadar ağaçlarda yaşayabilirler. Yetişkinlik dönemlerinde ise tamamen karasal hayvanlara dönüşürler.
7. İnsana Karşı Savunmasızlar
Her ne kadar yüksek hayatta kalma becerilerine sahip olsalar da insan etkeni bu canlılar için risk taşıyor. Genellikle insandan kaçınma eğiliminde olan komodo ejderleri hayvan ticaretine kurban gidiyor öyle ki günümüzde onların neslinin devamı için koruma çalışmaları başlatılmış durumda. Onların nesline en büyük darbeyi vuran ticaretlerinin yapılmasıdır ve karaborsada 35.000 gibi bir satış değerleri bulunuyor. Komodo Ulusal Parkında yalnızca 5700 ejderin yaşadığı tahmin ediliyor. Örneğin ticaretinin yapılması sonucu doğada olandan daha çok esaret altında bulunan Afrika gri papağanlarının hikayelerini şuraya tıklayarak okuyabilirsiniz.