Darwin’in Evrim Teorisi Nedir?
Darwin’in evrim teorisi bilim tarihinin gelmiş geçmiş en sağlam teorilerinden birisidir. İlk olarak 1859’da Darwin, ”Türlerin Kökeni” adlı kitabında doğal seleksiyon ve evrimden bahsetmiş, fiziksel ve davranışsal özelliklerinde meydana gelen belirli bir süreç içindeki değişiklikleri belirtmiştir. Yani bir organizmanın çevresine daha iyi uyum sağlayacağı değişimler, hayatta kalmasını ve daha fazla yavru sahibi olmasını sağlayacak, nesilleri devam etmiş olacaktı.
Doğal seçilim yoluyla gerçekleşen evrim, paleontoloji, jeoloji, genetik ve gelişimsel biyolojide dahil olmak üzere çeşitli bilimsel alanlarca tespit edilen kanıtlanmış bir teoridir.
Darwin Balinaların Evrimi İçin Ne Dedi?
Darwin Türlerin Kökeni adlı kitabında balinaların nasıl evrimleştiğine dair bazı tahminler yürüttü. Balinaların önceki ataları olarak ayıları gösterdi. Tabi ki o gün bilime karşı olan papalık ve bilimden bir haber olan halk bu teoriye sıcak bakmadı. Daha doğrusu Darwin büyük bir linç propagandasının arasında kaldı. Ardından Darwin yapılan bu haksız baskı karşısında daha fazla dayanamayıp kitabını geri çekmek durumunda kaldı.
O günün insanları balinaların ayı gibi bir memeli canlıdan türeyebileceğine kesinlikle doğruluk payı vermiyordu. Bunu yaparken de bilimsel tespitler ile değil, dini çıkarımlarla ahkam kesiyorlardı. Onlara göre zaten balinalar her zaman balinaydı. Belki de Darwin kitabında ayı yerine balinaların atası olarak su aygırlarını tanıtmış olsa bu kadar tepki çekmezdi. Ancak Darwin masal üretmek yerine kendi bilimsel bakışına en doğru olan canlıyı sunmuştu.
Darwin yine de haksız değildi, evet balinaların ilk atasının ayılar olmadığını günümüzde biliyoruz, ancak bir önceki atası yukarıdaki resimde görmüş olduğunuz gibi sırtlan tarzı canlıydı. Balinalar örneği doğal seleksiyonun en önemli ve güzel hikayelerinden birisidir.
Doğal Seçilim
Doğal seçilim canlılar üzerinde küçük değişiklikler yapabilir. Canlılara daha fazla ürüme şansı tanımak ve uyum içinde yaşamaları için belirli uzuvlarına ya da daha küçük parçalarına etki edebilir. Buna mikro evrim denir. Ancak doğal seleksiyon daha fazlasını da yapabilir. Bir türü zaman içinde tamamen başka bir türe çevirebilir. Buna da makro evrim deriz.
Balinalar üzerinden konuya devam edecek olursak, doğal seleksiyonu bilen biyologlar için balinaların karadan suya geçişini daha kolay ön görebilmiştir. Örneğin balinaların hava deliklerinden yani burunlarından biraz bahsedelim.
Gerçekleşen genetik değişimler sonucu balinaların burnu baş kısımlarından biraz daha uzağa yerleşerek nefes almada kendilerine kolaylık tanıdılar. Bu şekilde evrimleşen balina türleri deniz yaşamına daha çok uyum sağlayacak karaya çıkmak durumunda kalmayacaklardı ve bu özelliği gerçekleştiren doğadan elenmeyip en çok üreme şansını bulan türün nesli devam edecektir.
Darwin’de bu anlayışa sahipti ve belirtmek gerek ki doğal seleksiyonu ilk ortaya atan Darwin değildi. Ondan önce evrimden bahseden bir çok bilim insanı oldu. Aynı zamanda Darwin’in dönemimde Darwin’den bağımsız olarak çalışan Alfred Russel Wallace evrim teorisini ortaya koyan isimlerden birisi olmuştur.
Balinaların Evrimine Kanıt Var mı?
Bilim insanları ilk balinaların nasıl göründüğünü doğru bir şekilde tahmin etselerde ellerinde bunu gösterecek fosil kayıt örneği bulunmuyordu. Yaratılışçılığa inanan kesimlerde bu olguyu tamamen alay malzemesi yapmışlardı. Sonuçta bir tanrı inancı olan insanlar balinaların 4 ayağa sahip bir şekilde karada hareket etmelerine anlam veremiyor, bilim insanlarının yaptığı diğer tespitleri kenara atıyorlardı. Ancak her şey 90’ların başında daha çok netlik kazandı.
1994’de Ambulocetus natans isminde bir fosil ortaya çıktı. Oldukça büyük olan bu fosil hem karaya hemde deniz yaşamına çok uygundu. Kısa ön bacakları ve büyük arka bacaklarını bulunuyordu. Denizde yüzebilecek kadar ustalaşmış ancak kara da hareket edebilecek kadar da çevik görünüyordu. İşte bu gerçekten çok güzel bir fosil örnekti, ve balinaların çalışma mekanizmasına çok benziyordu.
Örneğin günümüzdeki balinalar su içinde kendilerini itmek için kuyruk uçlarını kullanır. Bulunan fosil örneğinin kırbaç şeklinde bir kuyruğu ve su içinde ilerlemesine büyük oranda destek sağlayan arka ayakları mevcuttu.
Son Söz
Bu yazımızda sadece evrim mekanizmasının küçük bir bölümünden bahsederek Darwin’in Türlerin Kökeni adlı kitabı üzerinde çıkarımlarda bulunduk. Evrim teorisi bilim tarihinin en önemli ve en sağlam teorilerinden birisidir. Genetik alanında yapılan çalışmalarda dahil diğer tüm bilim dalları ile kanıtlara dökülmüş koca bir kanıt hazinesinden oluşmaktadır. Tüm bunlara rağmen ülkemizin okullarında yeteri bilgi düzeyi verilmemekte, insanlardan uzak tutulması sağlanmaktadır. Çünkü büyük bir oranı müslüman olan ülkemizde evrim’in yaratıcıya karşı bir duruş olduğu sanılmaktadır.
Nitekim dünyanın birçok medeniyeti bu gerçeği kabul etmiş, evrim mekanizması üzerine çalışmalar yaparak medeniyetlerini daha ileri taşıma arayışına girmişlerdir. Evrim teorisi herhangi bir dine ya da ideolojik görüşe karşı değildir. Sadece büyük bir gerçektir ve bugün biyoloji alanında yapılan tüm çalışmaların temelini oluşturur. Eğer evrimi bilimden çıkartmış olursak elimizde bilim diye bir şey kalmaz. Evrim teorisine neden teori denildiği hakkında şu yazımızı okumayı ihmal etmeyin. Bilimle ve sevgiyle kalın..