Dolaşım Sistemi: İşlevi ve Hastalıkları
Dolaşım sistemi, kanın, besinlerin, hormonların, oksijenin ve diğer maddelerin hücrelere ulaşmasını sağlayan, geniş çaplı organ ve damar ağıdır. Eğer dolaşım sistemi olmasaydı, vücut diğer hastalıklarla mücadele edemez, vücut sıcaklığı gibi sabitleyici bir iç ortam sağlanamazdı.
Dolaşım Sistemi Açıklaması
Çoğunlukla kalp-damar sistemi olarak bilenen dolaşım sistemi aslında birbirinden bağımsız 3 ayrı sistemden oluşur.
- Kalp
- Akciğerler
- Arterler, damarlar, koroner
Bilgi: Bir insan yaklaşık olarak 7 buçuk litre kadar kanı, günde 96.560 kilometre uzunluğundaki damar ağından geçiriyor.
Kan, kalp ve akciğerler birbirleri ile sürekli uyum içinde çalışır. Örneğin akciğerler pulmonerli dolaşım sistemini içerir. Oksijenden yoksun kalan kan, oksijen deposunu burada doldurup hücrelere yolculuğunu başlatır.
Pulmoner dolaşım sistemi, oksijeni tükenmiş olan kanı pulmoner arter yoluyla kalpten akciğerlere gönderir. Ardından akciğerlerden karbondioksit salınır ve yerine oksijen emilir. Oksijen yönünden zenginleşen kan tekrar kalbe geri gönderilir.
Bu sistematik dolaşım, kalp sayesinde temiz ve oksijenli kanı hücrelere gönderir, ardından pulmoner sistem ile geri toplayıp akciğerlere oradan da oksijenli kan pompalanmak üzere tekrar kalbe iletilir.
Dolaşım Sistemi Hastalıkları
Dolaşım sisteminin en yaygın hastalıklarından birisi, arter damarların içinde yağ birikmesidir. Damar tıkanıklığı olarak da adlandırılan bu duruma arteriyoskleroz denilir. Bu gibi durumlarda kan akışı kısıtlanabilir, kalp krizi ya da felç gibi ciddi durumlara neden olabilir.
Dolaşım sisteminde bir önemli diğer hastalık inmedir. İnme beyindeki damarların tıkanması ile oluşur. Sigara içmek, kolesterol ve diyabet inme hastalığını tetikleyen riskli etkenlerdir.
Başka bir ciddi dolaşım sistemi hatalığı hipertansiyondur. Yüksek tansiyon direk dolaşım sistemine etki ederek, kalp krizi, inme ya da böbrek yetmezliği gibi ağır komplikasyonlara yol açabilir.
Dolaşım Sisteminin Tarihçesi ve Bazı Dönüm Noktaları
- MÖ 16. yy: Eski bir Mısır tıp belgesi olan Ebers Papirüs, dolaşımdaki en eski yazıların bir kısmını sunar. Kalbin arterlerle bağlantısını açıklar.
- MÖ 6. yüzyıl: Eski Hindistan’da doktor olan Sushruta, hayati sıvıların vücutta nasıl dolaştığını anlatmıştır.
- MS 2. yy: Yunanlı doktor Galen, kan damarlarının nasıl kan taşıdığını belgeliyor, kan damarlarını ve kanı tanımlayarak her birinin ayrı bir işlevi olduğunu dile getiriyor.
- 1628: Bir İngiliz doktor olan William Harvey kan dolaşımını açıklıyor.
- 1706: Bir Fransız anatomi profesörü olan Raymond de Vieussens, önce kalbin yapısını ve damar ağını keşfediyor.
- 1733: Bir İngiliz bilim adamı olan Stephen Hales, ilk kez kan basıncını ölçen kişidir.
- 1816: Fransız bir doktor olan Rene TH Laennec, stetoskopu icat etti.
- 1902: Amerikalı doktor James B. Herrick ilk önce atardamarların sertleşmesinden kaynaklanan kalp hastalığını belgeledi.
- 1903: Hollandalı fizyolog Willem Einthoven elektrokardiyografi icat etti.
- 1952: İlk başarılı açık kalp ameliyatı, Amerikalı bir cerrah olan F. John Lewis tarafından gerçekleştirildi.
- 1967: Güney Afrikalı cerrah Christiaan Barnard bir kişiden başka bir kişiye ilk kalp naklini gerçekleştirdi.
- 1982: Amerikalı doktor Robert Jarvik, ilk yapay kalbi tasarladı.