Sahra Çölü’nün Geçmişi ve Geleceği

Sahra Çölü Dünyadaki en sıcak ve en büyük kutupsal olmayan çölüdür. Afrika kıtasının kuzey bölümünde yer alır ve kıtanın büyük bir bölümünü bu çöl oluşturur. İlginçtir ki, yapılan araştırmalar, Sahra çölünün her zaman kurak ve sert bir iklimi olduğu yönünde değildir. Kimi tahminlere göre 2 milyon yıl önce büyük yeşillikleri içinde barındırıyordu Sahra Çölü. ( Bazı araştırmalar çölleşmenin 7 milyon yıl önce başladığını gösteriyor)

Sahra Çölü

Sahra Çölü Coğrafyası

Sahra Çölü 9.2 milyon km²’lik bir alana sahip, dünyanın en büyük üçüncü çölü olarak biliniyor. Afrika kıtasının Yüzde 31’ini oluşturuyor. Sudan, Mısır, Mali, Libya ve Çad gibi bir çok ülkenin sınırları içinde bulunuyor. Çölün büyüklüğü Amerika ve Çin Cumhuriyeti kadar bir alanı kapsıyor. (Dünyanın En Büyük Çölü Güney Antarktika)

Sahra çölünde en sıcak aylarda yaşanan sıcaklıklar 50 santigrat dereceyi geçmiyor. Bu derece kurak olmasına karşın benzersiz bir canlı popülasyonunu içinde barındırıyor. Çöl tilkisi, Afrika yabani köpekleri, deve kuşu bu bölgede yaşayan canlılardan sadece bir kaçı.

Sahra Çölü Oluşumu

Sahra Çölü oluşmadan önce Afrika’nın kuzey kesimleri nemli ve yarı kurak bir iklime sahipti. Uzmanlar çölün 2 milyon yıl önce oluştuğunu iddia etse de çölün tam olarak yaşı bilinmiyor. Bazı uzmanlar 7 milyon yıl önce oluştuğuna Çad ülkesinde ki kumulları kanıt olarak gösteriyor fakat bu durum yinede yeterince teoriler desteklenmediği için netlik kazanmış değil.

Laurasia ve Gondwana kıtalarının 200 milyon yıl önceki şekli gösteriliyor.

Bununla birlikte, Norveç’teki İklim Araştırmaları Merkezi’nde yapılan araştırmalar Sahra Çölü’ndeki yağışların 250 milyon yıl önce yarıya düştüğünü gösteriyor. Buna tektonik hareketlerin sebep olacağı düşünülüyor. Şöyle ki Laurasia ve Gondwana olarak bilinen ve süper kıta şeklinde tabir edilen büyük kıtaların birbirinden ayrılması sonucu Afrika ve Avrasya plakaları birbirleriyle çarpıştı. Bu çarpışmada Alp ve Himalaya dağları meydana gelirken Sahranın yaşam kaynağı olan Tetis denizi küçülmeye başlayarak yok oldu.

Kuzey Afrika’nın tüm neminin oluşmasını sağlayan Tetis denizi yerine günümüzün Arap Yarımadası belirmeye başladı. Sonunda Tetis denizi kendi yerini kara parçalarına bırakmaya başladığı zaman çöl oluştu. Bu doğal olay sonucunda nemin azalmasıyla birlikte o zamanın hayvan ve bitki yaşamı büyük bir şekilde etki görmüştür. Çölde bulunan dinozor fosil örnekleri buna işaret ediyor.

Sahra Çölü Gelecekte Nasıl Olacak?

Tarihsel kanıtlara dayanarak, alanında uzman bilim insanları için şuan tek bir görüş hakim. Sahra Çölü gelecekte eski nemine kavuşup, yeniden her yerini gür ağaçlıklar kaplayacak. Bu beklenti öylesine ortaya atılmış boş bir şeyde değildir, sağlam teoriler ile desteklenmektedir. Bunlardan birisi Sahara pompa teorisidir. Bu teoriye göre çöl her 41.000 yılda aşırı nemlilik ve kuruluk dönemi yaşamaktadır. Yani bundan 15.000 yıl sonra muson rüzgarları sahra çölüne tekrar bol yağışları taşıyacak, nemlilik oranını üst seviyelere çıkartacak. Bu durum dünyanın eğimi ile birinci dereceden alakalı olduğunu da ekleyelim.

Sahra Çölünde Yaşamış Uygarlıklar

Sahra Çölünde yaşamış en eski topluluk Kiff uygarlığıdır. Yaklaşık on bin yıl önce çölde yaşamış ve taş devri uygarlığı olarak bilinen Kiffian kalıntıları 2000 yılında Nijer’de Gobero adında bir yerde bulundu. Kiff uygarlığı zamanlarında nemlilik oranı fazla ve halk oldukça zengindi, avlanabilecek her türlü hayvan bulunuyordu. Sahranın tekrar kuruluk dönemleri başladığı zaman bu uygarlıkta ortadan kayboldu.

Mısır Uygarlığı

Sahrada yaşamış en büyük ve en gelişmiş uygarlık Mısırlılardır. Onlar eski uygarlıkların aksine yerleşik bir düzen benimsediler, toprağı işleyip tarım yaptılar, hayvancılıkla uğraştılar, çiftlikleri ve tarım alanları için kanallar açtılar. Sosyal ilişkiler bakımından da eski uygarlıklara nazaran çok daha gelişmişlerdi. Her ne kadar kalıntıları hala orada dursa da, kuruyan çöl şartlarına dayanamayıp onlarda yok oldular.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir