Doktor Hastalandı – Anthony Burgess

Doktor Hastalandı kitabı ikili ilişkiler, yer altı katı gerçekliği ile akademik yapmacıklığı ele almaktadır.

DOKTOR HASTALANDI – ANTHONY BURGESS

Anthony Burgess, asıl adı ile John Anthony Burgess Wilson çoğu insanın severek izlediği ‘Otomatik Portakal’ adlı eserin yazarı. Yazarın pek çok konuda yeteneği mevcut. Eleştirmen, besteci, yazar, dil bilimci ( asıl mesleği), senaryo yazarı, şair. Türkçeye çevrilen kitapları; Doktor Hastalandı, Mozart ve Deyyuslar, Bir Elin Sesi Var, Deptford’dak Ölü Bir Adam, Otomatik Portakal. Hastanede konulan yanlış teşhisten sonra 50’den fazla kitap yazmıştır.

Doktor Hastalandı, yazarın anısal tarzda yazdığı bir kitaptır. Hayatından küçük bir kesit görmekteyiz. Yazarın dilbilimci olduğu göz önünde tutulursa kelimelerle nasıl şahane bir şekilde oyun oynadığını, kelimeleri harika ve cümleleri akılda kalıcı ve sürükleyici bir şekilde kullandığını görürüz. Deptford’daki Ölü Bir Adam hariç Türkçeye çevrilen tüm kitaplarını okudum. Muazzam. Muhalif bir düşünce yapısı var. Ama bu muhalif yapı sadece siyasal anlamda değil, hayata, ilişkilere karşı da muhalefetliği söz konusu. Duygusal olarak derin düşünüp, derin yaşamaya çalışmıştır.

Kitabımız, yazarın hayatından küçük bir kesit sunmaktadır bize. Otobiyografik olarak değil, roman olarak yazılmıştır. Dil bilimci yazarımız hastalanıp hastaneye yatar ve hayatını değiştirecek kritik döneme adım atmış olur.

Karısı kahramanımızı oldukça ihmal etmektedir. Sanki ayıp olmasın dercesine gelir ziyaretlere. Her gün barlarda eğlenmeye gider. Kahramanımız gittikçe bu duruma içerlenir ve hastaneden kaçıp karısını bulmaya çalışır ve tabi gelişen olaylar zinciri. Bir yanda öğrendiği yer altı dostlukları, diğer yandan ‘aldatılma paranoyasının nüksetmesi’, içine düştüğü ve karşılaşmadığı garip olaylar… Büyük tecrübe, dilbilimcilik ve yetenek bir araya gelince bu eser ortaya çıkıyor. Belli etmeden değindiği konular, günlük hayatta sürekli yaşadığımız ama yer yer kendimize dahi anlatmadığımız/anlatamadığımız konular. Konuları ele alış biçimi, kullandığı cümleler, bu cümleleri ortaya çıkarmak için seçilen ve birleştirilen kelimeler, eşsiz. Eminim ki tek solukta okuyacaksınız ve okumanızı öneriyorum.

Eserimizde geçen karakterlerden birinin söylediği bir sözü unutmuyorum:

‘’ Bir kadının en yakın arkadaşı annesidir, bir erkeğin ise köpeği…’’

Yazarı kıyas edeceğim kimse yok, Doktor Hastalandı’yı da. Negatif yönde eleştiri yapılamayacak kadar güzel ve akıcı. Kitabı bir heyecanla anlatmak istiyorum fakat daha fazla spoiler vermek istemiyorum. Gidin, bulun, alın ve okuyun. Ve tabi diğerlerinide.

Nur uçar

Nur, Psikopatoloji Bilimi bünyesinde yer alan kadrolu bir yazardır. 05.06.1991 Tarihinde Karaman'da dünyaya geldi. Çocukluğundan bu yana farklı şehirlerde yaşamış olmanın deneyimi ile kültürel birikimiyle birlikte farklı perspektiflerde eleştirel düşünce yapısını da geliştirdi. Bundan dolayı Nur'u en çok kitap yorumlarında görmektesiniz. Nur bu hayatta en çok 2 köpeğini seviyor. Bununla birlikte kitap okumak, müzik dinlemek ve spor yapmak hayatında ihmal etmeyi unutmadığı gerçeklerdir. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olan Nur, şuan Muğla'da yaşamaktadır. Çok yakında Özel Başaran özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde öğretmen olarak göreve başlayacak. Tabi ki kitap yorumları, çevirileri ve özgün içerikleri ile okuyucularına hitap etmeye Psikopatoloji Bilimi sitesinde devam edecek.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir