Dünyada Var Olan Beş Vampir Özelliği

İnsanlardan bir vampir tanımı istenildiğinde genellikle; solgun yüzlü, pelerinli, kan içici ve ölümsüz olduğu düşünülen yaratıkları dile getirirler. Hayvanlar alemine bir göz attığımızda gerçekten bu özelliklerden en az birini bile üzerinde taşıyan süper canlılar vardır. Hepimizin bildiği beş vampir karakteristik özelliğini şimdi sıralayalım.

https://www.youtube.com/watch?v=b5nJlEPgRfc

1.Kan İçme

Alacakaranlık filmindeki vampirler sadece kanla besleniyordu, popüler kültürün etkisiyle bu özellik bile çoğu insana cazip görünmüştür. Her ne kadar sivrisinek ve sülük gibi canlılar kanla besleniyor olsa da bu işe biraz bilim kurgu katan vampir yarasaları da kanla beslenir. Fakat vampir yarasalarını bu kategoriden ayıran özelliği, sadece kanla beslenen tek memeli türü olmasıdır.

Vampir yarasaları bu konuda oldukça ustalaşmış canlılardır. Kurbanı bulur, hedef bölgeyi seçer ve kana kana kanın tadına bakmaya başlar. Hatta kanın pıhtılaşmasını önlemek için draculin adında bir proteinde salgılar. Vampir yaraları en az iki günde bir beslenmek zorundadır ve her av bir meydan okumadır. Ayrıca yarasalar hakkında geniş bilgi edinmek için şu yazımızı okuyabilirsiniz.

2.Ölümsüzlük

Vampirler her zaman ölümsüz düşünülür, ve bu özelliği doğada barındıran ölümsüz diyebileceğimiz çok az canlı vardır. Doğada ise ölümsüz diyebileceğimiz canlılardan ikisi balinalar ve köpek balıklarıdır. Bu canlılar genellikle 200 yılın üzerinde yaşarlar. Hatta 500 yaşında bir köpek balığı bile tespit edilmiştir.

Fakat bunlardan çok daha gerçek ve uzun ömürlü olan deniz analarıdır. Deniz anaları sadece uzun yaşamakla kalmıyor, kendini sürekli yenileyebiliyor, hasarlı dokuları ortadan kaldırıyor. Yani her zaman gençliğini koruyor. Çoğu deniz anası bir hastalığın kurbanı olup ölmüş olsa bile, kendilerini yenileyebildikleri ve hep genç kalabildikleri için bu kategoride ki en uygun canlıdır.

3. Güneş Işıgından Kaçınma

Bir çok vampir gibi pek çok hayvanda gün ışığından kaçınırlar. Bunlar karanlığı seven yer altında yaşayan omurgasızlar ve gece hayatını seven canlı türleridir. Bununla birlikte ışığa duyarlı olan ve ömürlerini mağaralarda geçiren birkaç tür daha vardır.

Ama içlerinde en farklı olan, Afrika’nın yer altında yaşayan çıplak mol fareleridir. Vampirler gibi onlarda solgun renkte ve güneş ışığından uzak kalarak yaşarlar. Bu canlılar ayrıca karınca ve arılara benzer bir yaşam tarzı benimserler. İşçi sınıfı, koruyucu sınıfı ve grubu yöneten kraliçeden oluşurlar.

4.Yükseltilmiş Duyular

Vampirler genellikle yüksek koku alma ve işitme duyuları ile ün kazanır. Ancak bir çok hayvan türü bu işi vampirlerden kat ve kat daha yükseltmiştir. Örneğin ayılar 18 mil uzaklıktan yiyeceğinin kokusunu alabilir.

Aynı özellik köpek balıklarına da atfedilmiştir. Hatta çoğu kez duymuşuzdur bir köpek balığının bir km içinde bir damla kan kokusunu alabileceği efsanesini. Aslında dediğimiz gibi bu bir efsane ve abartıdır. Ancak yinede köpek balıklarının koku alma duyusu hafife alınmamalıdır. 1 kilometre genişlik olmasa da orta ölçekli bir yüzme havuzunda ki bir damla kanı algılayabilecek kadar koku reseptörleri gelişmiştir.

5.Değişim

Bir çok hayvan türü vampirler gibi kılık değiştirebilir. Örneğin avcısını korkutmak için bir ahtapot farklı bir şekile bürünebilir, ancak bir vampir gibi gece yarısında yarasaya dönüşemezler tabi. Fakat bir tırtılın kelebeğe dönüşmesi son derece gerçek ve ilginçtir.

Ama hiçbiri siyah balıkçıl gibi pelerinli bir vampire benzemiyor. Siyah balıkçıl kanatlarını adeta bir pelerin gibi kullanarak avını tuzağa düşürüyor. Yukarıda yer alan video da bunu görebilirsiniz.