Yıldız Kümeleri Nedir?
Gökbiliminde belirli sayıda yıldızın zayıf kütleçekimsel etkiler ile bir araya gelerek oluşturdukları kümelere yıldız kümeleri diyoruz.
Yazımızda yıldız kümelerini 2 başlık altında inceleyeceğiz. Bunlardan ilki küresel yıldız kümeleri;
Küresel yıldız kümeleri yüz binlerce ve belki milyonlarca yıldızın bir araya gelip küre şeklini oluşturduğu yapılardır. Yıldız yoğunluğundan dolayı sıkışık bir halde bulunurlar. Galaksimiz Samanyolunu baz aldığımızda 150’nin üzerinde küresel küme barındırır. Küresel kümeler, açık yıldız kümelerinin aksine çoğunluk yaşlı yıldız bulundururlar. Buradan şöyle bir tahmin yapabiliriz, anakol evresinde çoğunlukla yaşlı yıldız bulunduruyor ise bu yıldızların ömrü uzun ve dolayısıyla kütleleri düşük olmak zorunda. Yani güneş benzeri ve daha düşük kütleli olan K, M tipi yıldızlar yaygındır.
Küresel kümelerin bulunma eşiğini konu alalım; küresel kümeler bir nevi bulundukları gökadanın uyduları niteliğindedir. Çünkü bu küresel yıldız topluluklarının yörüngeleri gökada sınırlarına taşabilir ve açık yıldız kümelerinin aksine sarmal kollarda değilde galaksinin dış bölgesini oluşturan halo(ayla) kısmında bulunurlar.
Küresel yıldız kümelerini açık yıldız kümelerinden ayıran yukarıda saydığımız bariz farklar (çoğunluk yaşlı yıldız popülasyonuna sahip olma ve kümelerin galaksi etrafındaki bulunma eşikleri) hakkında ki araştırmalardan elde edilen sonuçlar şöyle; küresel yıldız kümeleri aslen cüce bir galaksinin veya başka bir anten galaksinin çekirdek bölgesini oluşturuyordu. Bizim devasa galaksimiz bu küçük gökadayı mideye indirdiğinde cüce gökadanın çekirdek kısmı güçlü bir kütleçekime sahip olduğu için bir arada kalıyor ve galaksimizin etrafında dağılmadan uydu görevini üstlenebiliyor. Ama bu zamanla dağılmayacakları anlamına gelmez tabi ki.
Açık yıldız kümelerine geçmeden M87 den bahsetmeyi unutmayalım Messier 87 küresel kümeler bakımından çok zengindir. Bu sayı 13.000 lere dayanabilir.
Açık Yıldız Kümeleri
Açık yıldız kümesini oluşturan yıldızlar doğal olarak küresel kümedekilere göre daha az sayıdalar biz bu niceliği ‘’binler’’ ile ifade edelim.
Binler ile ifade ettiğimiz yıldızlar birbirlerine kütleçekimsel etkiler ile bağlıdır. Bu sayede kümeler oluşturular ama bunlar küresel kümeler kadar sıkışık değildirler.
Açık yıldız kümelerinin neredeyse tamamı galaksinin sarmal kollarında bulunur. Açık yıldız kümelerini oluşturan yıldızlar aynı moleküler buluttan doğdukları için karakteristik özellikleri neredeyse aynıdır. (yaşları, kimyasal yapıları gibi) Açık yıldız kümelerinde yıldızlar oluştuktan sonra kendilerini oluşturan moleküler bulutu büyük ölçüde dağıtırlar bunun en büyük nedeni yıldızların yüksek ışıma gücüdür fakat yakından tanıdığımız Ülker (Pleiades-M45) açık yıldız kümesindeki bulut tam olarak dağılmamıştır.
Açık yıldız kümelerine galaksinin yerlileri diyebiliriz çünkü bu kümeler bahsettiğimiz üzere gökada içindeki moleküler bulutlarda evrimleşirler. Yani çoğunlukla çiçeği burnunda yıldızlardan oluşur.
Zaman geçtikçe zayıf kütleçekimsel etkiler nedeni ile açık yıldız kümesi üye kaybetmeye başlar. Bu mantıkla bir çıkarımda bulunursak aslında bizim bildiğmiz yıldızlar başlangıçta birer açık yıldız kümesi üyesi idi. İlerleyen birbirlerine veda etmek durumunda kaldılar.
Genel bir özet geçersek küresel kümeler ile açık yıldız kümelerinin arasında; bulunma eşikleri, yıldızlarının yaşları, kapladıkları alan, bir arada nasıl bulundukları gibi bariz farklar vardır ve birbirlerine karıştırılmaması gerekir.
Kısaca yıldızların doğumundan da bahsedelim; yıldızların doğum evleri olarak bildiğimiz nebulalar da kozmik alanlarda sıkışmalar meydana gelir. Bu sıkışmalar yeterli kütlede olabilir ise genelde merkezinde ağır elementlerle birlikte bulunan hidrojeni ateşleyecek duruma gelirler ve parlamaya başlarlar. Birden fazla yıldız aynı moleküler bulutta oluşuyorsa yukarıda bahsettiğimiz açık yıldız kümelerini oluştururlar. Ülker, Messier 41 ve sayılamayacak kadar çok olan diğerleri gibi…